Sanırım bir şey için birine asla güvenmek zorunda kalmadığım için benim dostluk üzerine görüşüm oldukça kasvetli.
- I guess my view on friendship is pretty bleak because I've never really had to rely on anyone for anything.
Bundan sonra sana güvenmek zorunda kalacağım.
- I'll have to rely on you from now on.
Diğer insanların yardımına güvenmemelisiniz.
- You shouldn't rely on other people's help.
Biz onun kararına güvenebiliriz.
- We can rely on his judgement.
O, onun bir resim çekişini izledi.
- She watched him draw a picture.
Manyetik bir çekimle birbirlerine çekildiler.
- They were drawn to each other by a magnetic attraction.
Fotoğraf çekmek istiyorum.
- I like to draw pictures.
İlgiyi kendine çekmek istiyorsun.
- You're drawing attention to yourself.
I know I can rely on you.
The city relies on the subway system.
... It's an actual premium channel that they can really rely on ...
... and even then it sounds like you had to rely on informal networks ...