relation; reference; regard

listen to the pronunciation of relation; reference; regard
Английский Язык - Турецкий язык

Определение relation; reference; regard в Английский Язык Турецкий язык словарь

respect
{f} saygı göstermek

Tom'a saygı göstermekten başka yapacak bir şeyim yok. - I have nothing but respect for Tom.

Tom'un isteklerine saygı göstermek zorundaydım. - I had to respect Tom's wishes.

respect
{f} ilgili bulunmak
respect
saygınlık
respect
saygı duymak

Tom'a saygı duymak zorundasın. - You've got to respect Tom.

Hindular et, özellikle sığır eti yemezler, onlar hayvanların yaşamlarına saygı duymak için temel olarak vejetaryendirler, - Hindus don't eat meat, in particular beef, and they are mainly vegetarian in order to respect the animals' lives.

respect
ihtiram
respect
münasebet
respect
-e uymak
respect
uymak

Kurallara uymak çok önemlidir. - It's very important to respect the rules.

respect
riayet
respect
çekit
respect
{i} hatır
respect
{i} ilgi

Bu mektuplarla ilgili olarak, sanırım en iyi şey onları yakmaktır. - With respect to these letters, I think the best thing is to burn them.

Mali konularla ilgili olarak, Bay Jones şirketteki başka birinden daha çok bilir. - With respect to financial matters, Mr. Jones knows more than anyone else in the company.

respect
{i} uyma

Turistler seyahat ederken yerel kültürlere uymaya dikkat etmeliler. - Tourists should take care to respect local cultures when they are travelling.

Ebeveynlerinin senin için belirlediği kurallara uymalısın. - You should respect the rules your parents set for you.

respect
respecter of persons kişilere rütbesine göre değer veren kimse
respect
{i} bakım

O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır. - In that respect, my opinion differs from yours.

Bu bakımdan haklısın. - In this respect, you're right.

Английский Язык - Английский Язык
respect
relation; reference; regard
Избранное