reklamlar

listen to the pronunciation of reklamlar
Турецкий язык - Английский Язык
advertisements
ads
reklam
advertisement

Thousands of people were deceived by the advertisement. - Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.

If you want to sell your old sofa, why not put an advertisement in the local paper? - Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun?

reklâm
advertisement

Thousands of people were deceived by the advertisement. - Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.

Many people were deceived by the advertisement. - Birçok kişi reklam tarafından aldatıldı.

reklâm
AD
reklâm
advertising

Tom started an advertising agency. - Tom bir reklamcılık ajansında başladı.

The basic job of an advertising agency is to figure out how to turn a desire into a need. - Bir reklam ajansının temel işi nasıl bir isteğin bir ihtiyaca çevrileceğini bulmaktır.

reklâm
promotion
reklam
{i} advertise

Thousands of people were deceived by the advertisement. - Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.

They advertised that they had a house for sale. - Onlar satılık bir evleri olduğunu reklam ettiler.

reklâm
commercial

What's your favorite commercial? - Senin gözde reklamın nedir?

Did you see the new commercial? - Yeni reklamı gördün mü?

reklâm
spot
reklâm
(radyo) plug
reklâm
publicity

That's just a cheap publicity stunt. - O sadece ucuz bir reklam kampanyası.

This is the biggest publicity stunt I've ever seen. - Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük reklam kampanyası.

reklam
(an) advertisement
reklam
advertising (of something)
reklam
sales promotion
reklam
blurb
reklâm
advert

They advertised a new car on TV. - Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar.

I advertised my car for sale. - Arabamı satmak için reklam verdim.

reklâm
canvassing
reklâm
promotional
reklâm
build up
reklâm
ballyhoo
reklâm
promo
reklâm
buildup
reklam
build-up
reklam
announcement
reklam
(Reklam) plug
reklam
AD
reklam
ballyhoo
reklam
canvassing
reklam
advert

Tom started an advertising agency. - Tom bir reklamcılık ajansında başladı.

I advertised my car for sale. - Arabamı satmak için reklam verdim.

reklam
publicity

This is the biggest publicity stunt I've ever seen. - Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük reklam kampanyası.

That's just a cheap publicity stunt. - O sadece ucuz bir reklam kampanyası.

reklam
promo
reklam
a.d
reklam
a d
reklam
advertisement, advert, ad, publicity
ışıklı reklâmlar
neon signs
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение reklamlar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

reklam
Bu amaç için kullanılan yazı, resim, film vb
reklam
Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol: "Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti."- R. N. Güntekin
reklam
Bir malın sürümünü sağlamak için başvurulan her türlü etkinlik
Английский Язык - Турецкий язык
(Televizyon) comercials
(Gazete, dergi vs.) Advertisements, ads
reklamlar
Избранное