Anlaşılabilir nedenlerden dolayı reddedildiler.
- For understandable reasons, they have been rejected.
Kredi kartım ATM tarafından reddedildi.
- My credit card was rejected by the ATM.
O benim önerimi reddetti.
- She rejected my proposal.
Jefferson bu fikri reddetti.
- Jefferson rejected this idea.
Ben bu iddiayı reddetmek istemiyorum.
- I do not want to reject this claim.
Cahilliğin en yüksek formu, hakkında hiçbir şey bilmediği bir şeyi reddetmektir.
- The highest form of ignorance is to reject something you know nothing about.
Jefferson bu fikri reddetti.
- Jefferson rejected this idea.
Patron yeni proje için bütçeyi reddetti.
- My boss rejected the budget for the new project.
O onlara onu geri çevirtti.
- He got them to reject it.
Tom bu teklifi geri çevirdi.
- Tom rejected this proposal.