Kız yeğenim yaşına göre çekici ve olgundur.
- My niece is attractive and mature for her age.
Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi.
- Peter was fed up with childish girls and wanted to meet a really mature woman.
Kızlar erkeklerden daha hızlı olgunlaşırlar.
- Girls mature faster than boys.
Büyümelisin ve biraz olgunlaşmalısın.
- You need to grow up and mature a bit.
A child is not a mature person.
- Ein Kind ist kein reifer Mensch.
Tom's matured a fair bit in the last few years.
- Tom ist in den letzten paar Jahren ein gutes Stück reifer geworden.