reichte hin

listen to the pronunciation of reichte hin
Английский Язык - Турецкий язык

Определение reichte hin в Английский Язык Турецкий язык словарь

passed
{f} geç

Test sürüşünü geçtikten sonra bir araba aldı. - After she had passed her driving test, she bought a car.

Dört evin önünden geçtim. - I passed by four houses.

handed
uzatılmış
passed
(Bilgisayar) geçti

Gemi Panama Kanalından geçti. - The ship passed through the Panama Canal.

Ne kadar zaman geçtiğini söyleyemem. - I cannot say how much time passed.

passed
geçmiş

Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı ve biz ne olduğunun farkına bile varmadan başka bir yıl daha geçmiş oldu. - Days turned into weeks, weeks turned into months and, before we knew it, another year had passed.

Büyükbaba ve büyükannelerim Almandı ve dil bana ve erkek kardeşime geçmiş oldu. - My grandparents were German, and the language has been passed down to me and my brother.

handed
elli
handed
{f} uzat

Tom sözleşmeyi Mary'ye uzattı. - Tom handed the contract to Mary.

Tom bardağa biraz süt koydu ve Mary'ye uzattı. - Tom poured some milk into a glass and handed it to Mary.

handed
getirilen
passed
geçen

Babası geçen hafta öldü. - Her father passed away last week.

Annesi geçen yıl öldü. - Her mother passed away last year.

handed
eli olan
handed
el ile kullanıma uygun
Немецкий Язык - Английский Язык
sufficed
was sufficient
handed
passed
was enough
reichte hin
Избранное