I went with them so that I could guide them around Nagasaki. - Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.
I went with them so that I could guide them around Nagasaki.
Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.
My teacher guided me in the choice of a career. - Öğretmenim kariyer seçiminde bana rehberlik etti.
My teacher guided me in the choice of a career.
Öğretmenim kariyer seçiminde bana rehberlik etti.