I looked up his telephone number in a telephone directory.
- Bir telefon rehberinde onun telefon numarasına baktım.
May I see the telephone directory?
- Telefon rehberine bakabilir miyim?
She guided me to the palace.
- O, saraya kadar bana rehberlik yaptı.
I went with the women so that I could guide them around Nagasaki.
- Nagasaki çevresinde onlara rehberlik edebilmem için kadınla birlikte gittim.
Tom had a good mentor.
- Tom'un iyi bir rehberi vardı.
Where's the phone book?
- Telefon rehberi nerede?
I don't have a phone book.
- Bir telefon rehberim yok.
Look up the number in the telephone book.
- Telefon rehberindeki numaraya bakın.
I looked up his phone number in the telephone book.
- Telefon rehberinde onun telefon numarasına baktım.
Who's your guidance counselor?
- Rehber öğretmeniniz kim?
I bought several guidebooks, none of which helped me.
- Birkaç rehber kitap satın aldım, onların hiçbiri bana yardım etmedi.
This guidebook might be of use to you on your trip.
- Bu rehber kitap yolculuğunda sana faydalı olabilir.