Bende geriye bakmak ve yaptıklarım için pişman olmak eğilimi yoktur.
- I don't tend to look back and regret what I've done.
Herhangi bir şeyden pişman olmak istemiyorum.
- I don't want to regret anything.
Tom'un çok sayıda pişmanlıkları var.
- Tom has many regrets.
Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar.
- I think everyone looks back on their childhood with some regret.
Hayatında geriye baktığında, o derin üzüntü duymuştur.
- She regretted deeply when she looked back on her life.
Olaydan duyduğu üzüntüyü ifade etti.
- He expressed regret over the affair.
İnsanlar onun ani ölümüne derinden üzüldüler.
- People regretted his sudden death deeply.
O, bu kayba son derece üzüldü.
- He deeply regretted this loss.
He regretted his words.
I regret that I have to do this, but I don't have a choice.
... why I made certain decisions, that instead of regretting ...