Hükümet radikal değişiklikler yapmak zorunda.
- Die Regierung muss grundlegende Reformen durchführen.
Onlar yeni bir hükümet oluşturdular.
- Sie schufen eine Regierung.
Hükümet temel değişiklikler yapmalı.
- The government must make fundamental changes.
Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu.
- The government imposed a new tax on farmers.
Belediye idaresinin pek çok bürosu belediye binasındadır.
- Many offices of the municipal government are in the town hall.
Hükümet temel değişiklikler yapmalı.
- The government must make fundamental changes.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
- The labor unions had been threatening the government with a general strike.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Çok sayıda yönetim biçimleri var.
- There are several forms of government.
The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget.
- Die französische Regierung hat ein Online-Spiel auf den Markt gebracht, das Steuerzahler auffordert, den Staatshaushalt auszugleichen.
Democracy is the worst form of government, except all the others that have been tried.
- Demokratie ist die schlechteste Regierungsform, abgesehen von allen anderen, die ausprobiert wurden.