Yaşı ne olursa olsun, herkes iş için başvuruda bulunabilir.
- Regardless of age, everybody can apply for it.
Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.
- My roommate is prodigal when it comes to spending money on movies; he buys them the day they're released, regardless of price.
Kötü havaya aldırmadan dışarı çıkmaya karar verdim.
- Regardless of the bad weather, I decided to go out.
Pervasız kız tehlikeyi aldırmadan ağaca tırmandı.
- The reckless girl climbed the tree regardless of danger.
Sen yaşına bakılmaksızın bir fiziksel uygunluk testi için başvuruda bulunabilirsin.
- You can apply for a physical fitness test regardless of your age.
Tom sonuçlara bakılmaksızın onu yapacağını söylüyor.
- Tom says he'll do that regardless of the consequences.
Maraton organizatörleri, hava şartları gözetilmeksizin, organizasyonun devam edeceğini söyledi.
- The organisers of the marathon said that the event would go ahead, regardless of the weather conditions.
O, yarasını dikkate almadan dövüşüyordu.
- He was fighting regardless of his wound.
Benim talimatlarımı dikkate almadan geldi.
- He came regardless of my instructions.
Tom'u ameliyat eden cerrah çok deneyimli ve oldukça saygın.
- The surgeon who operated on Tom is very experienced and highly regarded.
Lütfen ebeveynlerinize saygılarımı iletin.
- Please give my regards to your parents.
Lütfen, eşinize selamlarımı iletin.
- Please send my regards to your wife.
Ona selamlarımı gönder.
- Give my regards to him.
Herkes uyarıları dikkate almadan harabeye doğru gitti.
- Everyone has gone towards the ruin regardless of warnings.
O, yarasını dikkate almadan dövüşüyordu.
- He was fighting regardless of his wound.
Onun planları bazı beğenilmemelere rağmen kabul edildi.
- His plans were regarded with some disfavor.
Herkes onu dürüst olarak görmektedir.
- Everybody regards him as honest.
O, tavsiyemi nadiren dikkate alır.
- She seldom pays regard to my advice.
Herkes uyarıları dikkate almadan harabeye doğru gitti.
- Everyone has gone towards the ruin regardless of warnings.
Herkes onu dürüst olarak görmektedir.
- Everybody regards him as honest.
Lütfen Tom'a en iyi dileklerimi iletin.
- Please give my best regards to Tom.
Ebeveynlerim size en iyi dileklerini gönderdi.
- My parents send you their best regards.
Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The family had grave doubts regarding the explanation it received from the army.
Hey! Bu doğru yer değil. Sen bununla ilgili bilgi için gerçek milli takım antrenörüyle temas kurmalısın.
- Hey! This is not the right place. You should contact the actual national coach for information regarding this.
Konuya ilişkin hiçbir şey bilmiyorum.
- As regards the matter, I know nothing.
Bu soruna ilişkin ne söylemek zorundasın?
- What do you have to say with regard to this problem?
Onu önemli bir insan olarak görüyoruz.
- We regard him as an important man.
Bilim adamları keşfe önemli gözüyle bakıyor.
- Scientists regard the discovery as important.
Kız kardeşinize hürmetlerimi iletir misiniz?
- Will you give my best regards to your sister?
Ebeveynlerinize hürmetlerimi iletin.
- Give my regards to your parents.
Tatiana knew the cauliflower was purple, but she ate it regardless.
Tatiana ate the cauliflower regardless of its colour.
He smoked cigars regardless of the consequences.
She regarded us warily.
I always regarded tabloid journalism as a social evil.
I'd like to talk to you regarding your last email.
There was a Judge in a certaine cite, which feared not god nether regarded man.
... regardless of where the facts lead us, to make sure folks are held accountable and it ...
... regardless race or region or party young or old rich or poor ...