Biz silah azaltma konusunda onlarla anlaşmak istiyoruz.
- We hope to come to an accord with them about arms reduction.
Bu, maliyet indirimi ile ilgili değil.
- It's not about cost reduction.
Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.
- We cannot offer a further price reduction under the current circumstances.
Yaşam analizi önemli bir düşüş gösterdi.
- Survival analysis showed a significant reduction.
Fabrikamızdaki personelde bir azalma oldu.
- There's been a reduction in personnel at our factory.
A 5% reduction in robberies.