O çok güven verici değil.
- That's not very reassuring.
O güven verici görünüyor.
- That sounds reassuring.
O çok güven verici değil.
- That's not very reassuring.
O güven verici görünüyor.
- That sounds reassuring.
Sarah'nın genç arkadaşları korkmaya başladı. Sadece o soğukkanlılığını korudu ve arkadaşlarını rahatlattı.
- Sarah's young friends were starting to be scared. Only she kept her cool and reassured her friends.