Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
- Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
O gerçekten akıllı, değil mi?
- She's really smart, isn't she?
Hakiki kadınların kıvrımları vardır.
- Real women have curves.
Sen hiç hakiki Macar tas kebabı yedin mi? Hayır ama gerçekten yemek istiyorum.
- Have you ever had genuine Hungarian goulash? No, but I'd really like to.
Zorbalık ciddi bir problemdir fakat onu saf dışı bırakmaya çalışmanın tamamen gerçekçi bir teklif olmadığını anlamak zorundayız.
- Bullying is a serious problem, but we have to understand that setting out to eliminate it entirely isn't a realistic proposition.
Tom'un çok saf olduğunu fark etmedim.
- I didn't realize that Tom was so gullible.
Fiyat artışları reel ve nominal büyüme oranları arasındaki farkı açıklar.
- Price increases explain the difference between the real and nominal growth rates.
Reel sayılar kümesi sayılamazdır.
- The set of real numbers is uncountable.
Sınavlar eğitimin asıl amacına müdahale eder.
- Examinations interfere with the real purpose of education.
Okuyucular, röportajların asıl hedefidir.
- The readers are the real target of interviews.
Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır.
- Tatoeba is really multilingual. All the languages are interconnected.
Sen gerçekten çok kibarsın.
- You're really too kind.
x bir reel sayı olmak üzere, x² + kx - 3k > 0 eşitsizliğinde k sabitinin alabileceği değer aralığını bulunuz.
- Determine the range of values of the constant k to which the quadratic inequality x² + kx - 3k > 0 holds for any real value of x.
Kötü hissediyordum, bu yüzden hastaneye kabul edildim. Fakat bende gerçekten sağlıksız bir şey olmadığı anlaşıldı.
- I felt bad, so I was admitted into the hospital. However, it turned out that there was nothing really wrong with me.
Mary gerçekten hasta değil. Numara yapıyor.
- Mary isn't really sick. She's faking it.
Tom gerçekten samimiydi.
- Tom was really friendly.
Herkes gerçekten samimiydi.
- Everybody was really friendly.
O gerçekten akıllı, değil mi?
- She's really smart, isn't she?
Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
- Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
Fransızcam cidden o kadar kötü mü?
- Is my French really that bad?
Benim için Japonca konuşmak cidden kolay.
- It's really easy for me to speak Japanese.
Sahiden mi? Adam, şaka yapıyorsun değil mi?
- Really?! Man, you're kidding right?
Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
- Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
Zorbalık ciddi bir problemdir fakat onu saf dışı bırakmaya çalışmanın tamamen gerçekçi bir teklif olmadığını anlamak zorundayız.
- Bullying is a serious problem, but we have to understand that setting out to eliminate it entirely isn't a realistic proposition.
Tom Mary'nin ciddi olduğunu fark etmedi.
- Tom didn't realize Mary was serious.
3 yaşındaki çocuğum harbiden sinirlerimi hoplatıyor.
- My 3-year-old is really getting on my nerves.
Emlakçı, çifte yalan söyledi.
- The real estate man told lies to the couple.
Emlakçı, Ginza'daki harcamalarında savurgandı.
- The real estate broker was lavish in his spending in Ginza.
O hakikaten sıkıcı mıydı?
- Was he really boring?
Ben de hakikaten öyle düşünmüyorum.
- I really don't think so.
Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
- Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
Seni anlamak gerçekten çok zor.
- Understanding you is really very hard.
Casus uydular gerçek zamanlı olarak kamyonu takip etti.
- Spy satellites tracked the truck in real time.
Gayrimenkulün aşırı pahalı olduğu görüşüne katılıyorum.
- I agree with the opinion that real estate is overpriced.
Japonya'da gayrimenkul fiyatları anormal bir biçimde artıyor.
- The price of real estate has been rising abnormally in Japan.
Reel sayılar kümesi sayılamazdır.
- The set of real numbers is uncountable.
Casus uydular gerçek zamanlı olarak kamyonu takip etti.
- Spy satellites tracked the truck in real time.
The proximate cause for the balance of payments crises is a contraction in the stock of real money balances.
Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim.
- Really? I had locked it up before I went out.
Gerçekten mi? Kitaplarını hep okuduğun, sevdiğin bir yazarın var mı?
- Really? You have a favorite writer you always read?
Gerçekten tam olarak öyle mi söyledin?
- Did you just really say that?
Çok fazla seçeneğim yok gerçekten, öyle mi?
- I really don't have much choice, do I?
Çıkmadan mutlaka karnını doyurmalısın.
- You really should eat before you leave.
Çatı mutlaka tamir edilmeli.
- The roof is really in need of repair.
Hiçbir şeyi kesin olarak öngöremeyiz.
- We cannot really predict anything.
Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez.
- No one ever really knows what's going through someone else's head.
Çok kibar olsa bile ona kesinlikle güvenmiyorum.
- Even if he's very nice, I don't really trust him.
Ben kesinlikle bir şans daha istiyorum.
- I really want another chance.
Tom lisanslı bir emlakçıdır.
- Tom is a licensed real estate agent.
O emlakçı ile daha düşük bir fiyatı görüştü.
- He negotiated a lower price with the real estate agent.
En son yapmak zorunda kaldığın cidden zor şey neydi?
- What was the last really difficult thing you had to do?
Biri koltuğun altından uzaktan kumandayı çıkarmama yardım edebilir mi? Cidden sıkışmış oraya.
- Can someone help me fish out the remote from under the couch? It's really stuck in there.
Buradaki sistem gayet iyi çalışıyor.
- The system here works really well.
Ben aslında geveze birisi değilimdir. Sadece sana anlatacak çok şeyim var.
- I'm not really a talkative person. It's just that I have a lot of things to tell you.
Jingle Bells, Noel zamanı yaklaştığında popüler bir şarkı, aslında bir Noel şarkısı değildir. Sözleri Noel hakkında bir şey söylemiyor.
- Jingle Bells, a popular song around Christmas time, is not really a Christmas song. The lyrics say nothing about Christmas.
Ben de hakikaten öyle düşünmüyorum.
- I really don't think so.
O hakikaten sıkıcı mıydı?
- Was he really boring?
Sahi mi? Benim hobim çizgi roman okumaktır.
- Really? My hobby is reading comics.
Gerçeklikle yüzleşelim!
- Let's face the reality!
O sahiden akıllı, değil mi?
- She's really smart, isn't she?
Bu geyiğin sütü sahiden iyi midir?
- Is the milk from this deer really good?
Gerçekle yüzleşmelisin.
- You should face the reality.
Onun yokluğunun gerçek nedenini biliyorum.
- I know the real reason for his absence.
What is the real GNP of this polity?.
real father or real mother.
Really, you are so mean!
- Really, you are so mean.
You mean you really can't swim?
- Can you really not swim?
No one has ever seen a real unicorn.
These are real tears!.
Some say he is a real hero.
real property.
This is real leather.
I'm keeping it real.
I am a realistic person.
- I'm a realistic person.
I'm a realistic person.
- I am a realistic person.
George Michael is the real deal—a real blue-eyed soul artist whom you can wholeheartedly get behind, knowing that you'll never be duped or deceived by his lust for commercial success.
Virtual desktops allow you to stretch your screen real estate well beyond its normal size.
This real estate development will provide both residential and retail space.
Even if you pass sqrt an integer, it returns a real number.
Every integer is a real number, but not vice versa.
And again, real-world poker makes demands on a player that Internet poker does not. Stamina, then, is an asset to your play in the real world.
In fact, because the Internet is accessible from almost everywhere in the world, transactions whose real-world analogues would have been restricted to only one or two jurisdictions may potentially be subject to every jurisdiction—this is particularly clear in the case of advertising via a Web site.
He really is a true friend. / Really? What makes you so sure?.
Well, really! How rude.
B: Really?.
B: Really. She's a nightmare.
B: Really.
... get up and sketched it real fast and then I ...
... So we've come up against AC Milan, Barcelona, Real Madrid. ...