Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil.
- We are sorry, the person you are trying to contact is not available.
Belediye Başkanı şimdi müsait değil.
- The mayor is not available now.
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.
- Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.
Bu daktilo kullanılabilir mi?
- Is this typewriter available?
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
- Details weren't immediately available.
Öğle yemeği hazır olacak.
- Lunch will be available.