Gidişinden beni haberdar etti.
- She informed me of her departure.
Onlara haber vermedim.
- I didn't inform them.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.