reaching, appearance, incoming

Английский Язык - Турецкий язык

Определение reaching, appearance, incoming в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

arrival

{i} gelme

Kışın gelmesiyle birlikte ağaçlardaki yapraklar düşer. - With the arrival of winter, the leaves on the trees fall down.

Onun geç gelmesi nedeniyle planlarımız değişti. - We changed our plans because of her late arrival.

arrival

{i} geliş

Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek. - Possibly, the accident will delay his arrival.

O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi. - She informed him of her arrival.

arrival

{i} varış

Ben varışını bekliyorum. - I await your arrival.

Onu varış saatinizi bildirirseniz, Tom sizi havaalanında karşılayabilir. - Tom can meet you at the airport if you let him know your arrival time.

arrival

{i} varma

O, ben varmadan önce oldu. - It happened prior to my arrival.

arrival

{i} ortaya çıkma

arrival

teşrif

arrival

ulaşma

arrival

varis

arrival

erişim

arrival

varan kimse

arrival

gelen kimse

arrival

varış/varan

arrival

{i} mal girişi

arrival

{i} varış; geliş. new arrival yeni gelen

arrival

{i} gözükme

arrival

{i} gelen şey

Английский Язык - Английский Язык

Определение reaching, appearance, incoming в Английский Язык Английский Язык словарь

{i} arrival

Расстановка переносов

reaching, appearance, in·com·ing