razı olmamak

listen to the pronunciation of razı olmamak
Турецкий язык - Английский Язык
{f} object
stand off
frown upon
frown on
razı olmama
unwillingness
razı ol
{f} consenting
razı ol
accede
razı ol
{f} assent
razı ol
accede to
razı ol
settle for

I can't settle for this boring life. - Bu sıkıcı hayata razı olamam.

Why settle for a Kia when you can clearly afford an Audi? - Bir Audi'ye paran rahat yeterken, bir Kia'ya neden razı olasın?

razı ol
consent to

Next week I'll consent to be back to the dentist. - Gelecek hafta diş hekimine geri dönmeme razı olacağım.

I doubt that Tom will consent to do that. - Tom'un bunu yapmaya razı olduğundan kuşku duyuyorum.

gönlü razı olmamak
not to find it in one's heart
razı ol
{f} consent

She consented to take the blame. - Suçu üstlenmeye razı oldu.

He consented to help the old lady. - Yaşlı bayana yardımcı olmaya razı oldu.

Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) AYC
razı olmamak
Избранное