razı ol

listen to the pronunciation of razı ol
Турецкий язык - Английский Язык
{f} consenting
accede
{f} assent
accede to
settle for

I can't settle for this boring life. - Bu sıkıcı hayata razı olamam.

Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry. - Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.

consent to

They will not consent to your proposal. - Teklifinize razı olmazlar.

Under no circumstances will I ever consent to such a travesty. - Hiçbir koşul altında böyle bir karikatüre asla razı olmayacağım.

{f} consent

I interpreted his silence as consent. - Sessizliğini razı olmasına yordum.

He consented to help the old lady. - Yaşlı bayana yardımcı olmaya razı oldu.

razı ol
Избранное