rast gele

listen to the pronunciation of rast gele
Турецкий язык - Английский Язык

Определение rast gele в Турецкий язык Английский Язык словарь

rastgele
random

She listened to her CDs at random. - O, CD'leri rastgele dinledi.

He bought books at random. - O, rastgele kitap satın aldı.

rastgele
randomly

He had no other choice but to choose the names randomly. - İsimleri rastgele seçmekten başka seçeneği yoktu.

So you did not randomly see her yesterday? - Öyleyse onu dün rastgele görmedin.

rastgele
passing

He was picked up by a passing ship. - Geçen bir gemi tarafından rastgele bulundu.

rastgele
(Bilgisayar) stochastic
rastgele
(Askeri) indiscriminately

She buys shoes indiscriminately. - O rastgele ayakkabı satın alıyor.

rastgele
scratch
rastgele
wild
rastgele
hit-or-miss
rastgele
by chance
rastgele
freehand
rastgele
willynilly
rastgele
hit-and-miss
rastgele
at random

Choose three books at random. - Rastgele üç kitap seç.

He asked questions at random. - Rastgele sorular sordu.

rastgele
at haphazard
rastgele
haphazardly
rastgele
stray
rastgele
(Denizbilim) good luck
rastgele
aimlessly
rastgele
anyhow
rastgele
casual
Rastgele
contingently
Rastgele
willy-nilly
rastgele
godspeed
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение rast gele в Турецкий язык Турецкий язык словарь

rastgele
Seçmeden, iyisini kötüsünü ayırmadan, gelişigüzel, lalettayin
rastgele
Herhangi bir, gelişigüzel: "Maazallah, birimize, kitaptan rastgele bir şey soracak olsa yandığımız gündü."- H. Taner
rastgele
Herhangi bir, gelişigüzel
rast gele
Избранное