Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler.
- The drivers are at the starting line and raring to go!
Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler.
- The drivers are at the starting line and raring to go!
Benim için bu nadir kitabı bulabilir misin?
- Can you obtain this rare book for me?
Bu yapılar nadiren, kırk yılda bir, konuşma İngilizcesinde olurlar.
- These structures would rarely, if ever, occur in spoken English.
O seyrek olarak kiliseye gider.
- He rarely goes to church.
Sizin gibi hoş insanlara rastlamak enderdir.
- It's rare to meet nice people like you.
Doksan yaşına kadar yaşamak hiç ender değildir.
- It's not at all rare to live to be over ninety years old.
Bifteğimi az pişmiş severim.
- I like my steak rare.
Benimkini az pişmiş istiyorum.
- I would like mine rare.
Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
- You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
O seyrek olarak kiliseye gider.
- He rarely goes to church.
Frank pretended to rare back as if bedazzled, shielding his eyes with a forearm.