You should visit him by appointment.
- Siz onu randevu ile ziyaret etmelisiniz.
When was your most recent dental appointment?
- En son diş randevun ne zamandı?
Tom had a date with Mary last night.
- Tom'un Mary ile dün gece bir randevusu vardı.
Tom brought a flower and presents for his date.
- Tom randevusu için bir çiçek ve hediyeler aldı.
Tom bought, for his rendezvous, a flower and a gifts.
- Tom randevusu için bir çiçek ve bir hediye aldı.
I have a rendezvous with my uncle tomorrow.
- Yarın amcamla randevum var.
Do you have any engagement tomorrow?
- Yarın herhangi bir randevun var mı?
I can't go with you. I have an engagement.
- Seninle gidemem. Bir randevum var.
I'd like to make an appointment for the day after tomorrow.
- Ben öbür gün için bir randevu istiyorum.
Tom has an appointment with Mary at 2:30.
- Tom'un Mary ile 2.30'da bir randevusu var.