The Boston Bruins have a longstanding rivalry with the Montreal Canadiens.
I once rivaled him for the championship.
- Bir zamanlar şampiyonluk için ona rakiptim.
Tom was hired away by a rival company.
- Rakip bir şirket tarafından Tom'un işine son verildi.
Tom is a very tough competitor.
- Tom çok sert bir rakip.
My friend recommended that I shouldn't buy an iPad yet, but to wait until I see what Apple's competitors come out with.
- Arkadaşım henüz bir iPad almamam gerektiğini fakat Apple'ın rakiplerinin ne konuşacaklarını görünceye kadar beklememi tavsiye etti.
At the party, one of his political opponents humiliated him in the presence of many guests.
- Partide,onun politik rakiplerinden biri onu birçok misafirin önünde küçük düşürdü.
They were good opponents.
- Onlar iyi rakiplerdi.
Despite being the antagonist in the movie, I liked her character.
- Filmde rakip olmamıza rağmen, onun karakterini sevdim.
We didn't mean to disparage our contenders.
- Rakiplerimizi kötülemek istemedik.