You have to respect your rivals.
- Rakiplerinize saygı duymalısınız.
It was difficult for King John to keep control over all of his rivals.
- Kral John için, rakiplerinin tümünü kontrol altında tutmak çok zordu.
Tom is a fierce competitor.
- Tom acımasız bir rakip.
Tom is a real competitor.
- Tom gerçek bir rakip.
He is generous to his opponents.
- O, rakiplerine göre cömerttir.
At the party, one of his political opponents humiliated him in the presence of many guests.
- Partide,onun politik rakiplerinden biri onu birçok misafirin önünde küçük düşürdü.
Despite being the antagonist in the movie, I liked her character.
- Filmde rakip olmamıza rağmen, onun karakterini sevdim.
We didn't mean to disparage our contenders.
- Rakiplerimizi kötülemek istemedik.
How can Tom win if he has no competitors?
- Rakipleri yoksa Tom nasıl kazanabilir?
Tom's competitors know that.
- Tom'un rakipleri onu biliyor.
You have to respect your rivals.
- Rakiplerinize saygı duymalısınız.
He surpasses his rivals in all ways.
- O her yönden rakiplerini geçer.