I once rivaled him for the championship.
- Bir zamanlar şampiyonluk için ona rakiptim.
You have to respect your rivals.
- Rakiplerinize saygı duymalısınız.
Tom is a real competitor.
- Tom gerçek bir rakip.
Tom is a very tough competitor.
- Tom çok sert bir rakip.
They were good opponents.
- Onlar iyi rakiplerdi.
At the party, one of his political opponents humiliated him in the presence of many guests.
- Partide,onun politik rakiplerinden biri onu birçok misafirin önünde küçük düşürdü.
Despite being the antagonist in the movie, I liked her character.
- Filmde rakip olmamıza rağmen, onun karakterini sevdim.
We didn't mean to disparage our contenders.
- Rakiplerimizi kötülemek istemedik.
Tom's competitors know that.
- Tom'un rakipleri onu biliyor.
How can Tom win if he has no competitors?
- Rakipleri yoksa Tom nasıl kazanabilir?
He surpasses his rivals in all ways.
- O her yönden rakiplerini geçer.
He always takes advantage of the mistakes made by his rivals.
- O her zaman rakipleri tarafından yapılan hatalardan yararlanır.