railroad tracks; bannister, handrail, guardrail; fence

Английский Язык - Турецкий язык

Определение railroad tracks; bannister, handrail, guardrail; fence в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

railing

(Mukavele) korkuluk

Tom korkulukta kendini desteklemek zorunda kaldı. - Tom had to support himself on the railing.

Sonra korkuluk yol verdi. - Then the railing gave way.

railing

parmaklık

railing

{f} söv

railing

(Mimarlık) Parmaklık, Küpeşte

railing

sövgü/parmaklık

railing

söv/parmaklıkla çevir

railing

{i} (tahta parmaklıktaki yatay) sırık

railing

parmaklık gereçleri

railing

{i} küpeşte; tırabzan küpeştesi; parmaklık küpeştesi

railing

(Askeri) PARMAKLIK: Elektronikte; yüksek tekerrürlerde (50: 150 kilosikl) radar pals karıştırması. Bu durum; bir radar ekranı üzerinde demir parmaklıklara benzeyen bir görünüşe sebep olur

railing

{i} trabzan

railing

{i} tırabzan

Английский Язык - Английский Язык

Определение railroad tracks; bannister, handrail, guardrail; fence в Английский Язык Английский Язык словарь

{i} railing

Расстановка переносов

rail·road tracks; bannister, handrail, guardrail; fence