That's a huge relief.
- Bu büyük bir rahatlama.
That would be a relief.
- Bu bir rahatlama olur.
For relaxation, Copernicus painted and translated Greek poetry into Latin.
- Rahatlamak için, Copernicus resim yaptı ve Yunanca şiiri Latinceye çevirdi.
Sami showed Layla some relaxation exercises.
- Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.
Before going home, I have a few drinks to relax.
- Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.
What do you do for relaxation?
- Rahatlamak için ne yapıyorsun?