Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
- There was a chain-reaction crash during rush hour.
CFIT son altı yıldır çarpışmaların sadece üçte birinin üzerinde olduğunu açıklamasına rağmen ölümlerin %53'üne sebep oldu.
- Although CFIT accounted for just over a third of crashes in the past six years, it caused 53% of the deaths.
Çarpışma için kendimizi hazırladık.
- We prepared ourselves for the crash.
Borsa niçin iflasa gitti.
- Why did the stock market crash?
1930'lardaki kriz sırasında, çok sayıda zengin insan borsanın iflasında her şeyini kaybetti.
- During the Depression in the 1930's, many wealthy people lost everything in the stock market crash.
Sabahlamak için bir yere ihtiyacım var.
- I need a place to crash.
Hey dude, can I crash at your pad?.
Can I crash at your place on Monday night?.
Tom has some very radical ideas.
- Tom çok radikal bazı fikirleri var.
His argument is more radical than yours.
- Onun iddiası seninkinden daha radikal.
His argument is more radical than yours.
- Onun iddiası seninkinden daha radikal.
The changes won't be radical.
- Değişiklikler radikal olmayacak.