ra- hatsızlık

listen to the pronunciation of ra- hatsızlık
Турецкий язык - Английский Язык

Определение ra- hatsızlık в Турецкий язык Английский Язык словарь

rahatsızlık
discomfort

Tom hasn't complained of any discomfort. - Tom herhangi bir rahatsızlıktan şikayetçi değil.

rahatsızlık
{i} disturbance

The police arrested Tom after responding to reports of a disturbance at his home. - Polis, evindeki bir rahatsızlıkla ilgili raporlara cevap verdikten sonra Tom'u tutukladı.

rahatsızlık
disorder

Fadil was suffering from a serious mental disorder. - Fadıl ciddi bir zihinsel rahatsızlıktan muzdaripti.

rahatsızlık
inconvenience

Don't you feel any inconvenience living abroad? - Yurt dışında yaşamaktan hiç rahatsızlık hissetmiyor musun?

I don't want to put her to even a small inconvenience. - Ona en küçük bir rahatsızlık bile vermek istemiyorum.

rahatsızlık
{i} disease
rahatsızlık
{i} ill
rahatsızlık
annoy
rahatsızlık
perturbation
rahatsızlık
harass

It wasn't harassment. - O, rahatsızlık değildi.

rahatsızlık
sickness
rahatsızlık
trouble
rahatsızlık
upset
rahatsızlık
disquietude
rahatsızlık
uncomfortableness
rahatsızlık
{i} ailing
rahatsızlık
complaint
rahatsızlık
{i} ail
rahatsızlık
ailment
rahatsızlık
bother

No one will bother to do such a thing. - Kimse böyle bir şeyi yapmaktan rahatsızlık duymaz.

Don't go away. You're not bothering us. - Gitme. Sen bize rahatsızlık vermiyorsun.

rahatsızlık
inquietude
rahatsızlık
dysphoria
rahatsızlık
unrest
rahatsızlık
discomfort, inconvenience, uneasiness, disturbance; ailment, trouble, indisposition, complaint; bother
rahatsızlık
annoyance
rahatsızlık
distemper
rahatsızlık
fidget
rahatsızlık
illness
rahatsızlık
disquiet
rahatsızlık
harassment

It wasn't harassment. - O, rahatsızlık değildi.

rahatsızlık
indisposition
rahatsızlık
draft
rahatsızlık
embarrassment
rahatsızlık
discomposure
rahatsızlık
discomfort, discomfiture, uneasiness
rahatsızlık
uneasiness
rahatsızlık
discomfiture
rahatsızlık
{i} seediness
rahatsızlık
{i} nuisance
rahatsızlık
{i} malaise
rahatsızlık
{i} restlessness
rahatsızlık
uneasy

Tom felt uneasy talking to Mary about that matter. - Tom Mary ile o konu hakkında konuşurken rahatsızlık hissetti.

rahatsızlık
chafe
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение ra- hatsızlık в Турецкий язык Турецкий язык словарь

rahatsızlık
Rahatsız olma durumu, tedirginlik
rahatsızlık
Hastalık
rahatsızlık
Rahatsız olma durumu, tedirginlik: "Bununla beraber, içimde bir rahatsızlık var, unutulmaktan korkuyorum."- H. E. Adıvar
ra- hatsızlık
Избранное