quarrel; dispute; argument

Английский Язык - Турецкий язык

Определение quarrel; dispute; argument в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

altercation

{i} münakaşa

altercation

anlaşmazlık

altercation

kavga

Polis şefi muhabirlere verdiği demeçte, dün gece çıkan kavgada hem bir vatandaş hem de bir polis memuru yaralandığını söyledi. - The chief of police told reporters that both a member of the public and a police officer had been injured in last night's altercation.

Sami kavgaya karıştı. - Sami was involved in the altercation.

altercation

çekişme

altercation

{i} tartışma

18 yaşındaki bir erkek, dün geceki bir partideki tartışmadan sonra hastanededir. - An 18-year-old male is in hospital after an altercation at a party last night.

Dan ve Linda arasında bir tartışma patlak verdi. - An altercation broke out between Dan and Linda.

altercation

{i} ağız kavgası

altercation

{i} atışma

Dan Matt ile atışmaya başladı. - Dan started a physical altercation with Matt.

Английский Язык - Английский Язык

Определение quarrel; dispute; argument в Английский Язык Английский Язык словарь

{i} altercation

Расстановка переносов

quarrel; dispute; ar·gu·ment