Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
O ızdırap içinde iken yeni bir sevgili edinir.
- She takes a new lover while he is in anguish.
O bir tebessümle acısını sakladı.
- He hid his anguish with a smile.
Sami'nin ailesi acı içinde bekliyordu.
- Sami's family waited in anguish.