put on clothing, wear, cover oneself

listen to the pronunciation of put on clothing, wear, cover oneself
Английский Язык - Турецкий язык

Определение put on clothing, wear, cover oneself в Английский Язык Турецкий язык словарь

don
{i} uzman

Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi? - Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right?

Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun. - For someone who's supposed to be an expert, you don't seem to know much.

don
Beyefendi

Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun? - Why don't you give your seat to that old gentleman?

Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun? - Why don't you try to behave like a gentleman?

don
(İspanya'da) Bay
don
öğretmen

Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır. - It's very unlikely that the teacher will believe Tom's excuse for not having his homework done on time.

Neden öğretmenine danışmıyorsun? - Why don't you ask your teacher for advice?

don
Bey

Ev ödevimi yaptıktan sonra ,televizyonda beyzbol oyununu izledim. - Having done my homework, I watched the baseball game on television.

Beyzbol sevmez misin? - Don't you like baseball?

don
(İngiltere'de) birdemde öğretim görevlisi
don
{f} giydirmek
don
{f} giymek

Bu aptal elbiseyi giymek istemiyorum! - I don't want to wear this stupid dress!

Neden partide giymek için kendine güzel bir şey almaya gitmiyorsun? - Why don't you go buy yourself something pretty to wear to the party?

don
{i} İspanyol efendisi
don
don nehri
don
{i} öğretim görevlisi
Английский Язык - Английский Язык
{f} don
put on clothing, wear, cover oneself

    Расстановка переносов

    put on clothing, wear, co·ver one·self

    Произношение

Избранное