put on a pedestal

listen to the pronunciation of put on a pedestal
Английский Язык - Турецкий язык

Определение put on a pedestal в Английский Язык Турецкий язык словарь

admire
{f} hayran kalmak
admire
hayranlık duymak
admire
{f} takdir etmek

Onun cesaretini takdir etmekten başka bir şey yapamazsın. - You can't do anything other than admire his courage.

admire
{f} çok beğenmek
admire
takdir et

Onun cesaretini takdir etmekten başka bir şey yapamazsın. - You can't do anything other than admire his courage.

Seni her zaman çok takdir ettim. - I've always admired you a lot.

admire
gıpta etmek
admire
hayran olmak

Tom'un sabrına hayran olmaktan kendimi alamadım. - I couldn't help but admire Tom's perseverance.

admire
hayranlık beslemek
admire
{f} hayran hayran bakmak
admire
beğenmek
admire
hayran ol

Bir aptal her zaman kendisine hayran olacak daha büyük bir aptal bulur. - A fool always finds a greater fool to admire him.

Tom Mary'nin cesaretine hayran oldu. - Tom admired Mary's courage.

put on pedestal
kaide koymak
Английский Язык - Английский Язык
admire
put on a pedestal

    Расстановка переносов

    put on a ped·es·tal

    Турецкое произношение

    pût ôn ı pedıstıl

    Произношение

    /ˈpo͝ot ˈôn ə ˈpedəstəl/ /ˈpʊt ˈɔːn ə ˈpɛdəstəl/
Избранное