publicly, out in the open

listen to the pronunciation of publicly, out in the open
Английский Язык - Турецкий язык

Определение publicly, out in the open в Английский Язык Турецкий язык словарь

in public
herkesin içinde

Herkesin içinde konuşmak zordur. - It is hard to speak in public.

Roy'un herkesin içinde bir şarkı söylediğini hiç duymadım. - I have never heard Roy sing a song in public.

in public
açıkça
in public
herkesin önünde

Tom herkesin önünde konuşmak zorunda olduğunda sinirlenir. - Tom becomes nervous whenever he has to speak in public.

Herkesin önünde konuşmaktan hoşlanmam. - I don't like to speak in public.

in public
alenen

Bir kadına alenen yardım etme. Şüpheli görüneceksin. - Don't help a woman in public. You'll look suspicious.

in public
milletin içinde
Английский Язык - Английский Язык
in public
publicly, out in the open
Избранное