Определение publications в Английский Язык Турецкий язык словарь
- yayınlar
- neşriyat
- publication
- (Hukuk) yayın
Biz kitabının yayınlanmasını bekliyoruz.
- We are expecting the publication of his book.
O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
- He was in charge of preparing a magazine for publication.
- public
- halk
Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
- We all felt embarrassed to sing a song in public.
Kale restore edildi ve halka açık.
- The castle has been restored and is open to the public.
- public
- umumi
Çok hijyenik olmadıkları için umumi tuvaletleri kullanmayı reddediyorum.
- I refuse to use public restrooms, as they are very unhygenic.
Bu binada bir umumi tuvalet var mı?
- Is there a public toilet in this building?
- public
- kamu
Kamuoyu yoklamaları hükümete olan güveni ölçen göstergelerdir.
- Public opinion polls are barometers of confidence in the government.
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
- public
- genel
Halkın geneli mevcut hükümetten memnun değil.
- The public at large are dissatisfied with the present government.
Çiftler burada halk içinde genellikle el ele tutuşmazlar.
- Couples don't usually hold hands in public here.
- public
- aleni
Çevrimiçi yaptığın bir şeyin aleni olduğunu varsaymalısın.
- You should assume that anything you do online is public.
- public
- açıkça
- public
- (Tıp) publik
- public
- (Ticaret) herkese açık
Bir hayran sayfası her zaman herkese açıktır.
- A fan page is always public.
Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır.
- All the elements of a data structure are public by default.
- public
- otel
- public
- herkese ait
- public
- halk için
Neden dilinizi halk içinde konuşmaktan hoşlanmıyorsunuz?
- Why don't you like to speak in your language in public?
Tom halk içinde konuşmayı sevmez.
- Tom hates speaking in public.
- public
- (Politika, Siyaset) cumhur
- public
- halk+
- public
- ortak
- publication
- {i} neşriyat
- harmful publications
- muzır neşriyat
- public
- kamusal
Seçilmek istiyorsan kamusal imajını geliştirmek zorunda kalacaksın.
- If you want to get elected, you're going to have to improve your public image.
Kamusal alanda onunla dalga geçmek iyi değil.
- It is not good to ridicule him in public.
- public
- ulusal
Bu ulusal hazine yılda yalnızca bir kez halk tarafından görülebilir.
- This national treasure can be seen by the public only once a year.
Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
- public
- herkesin bildiği
- public
- kamuya ait
- public
- herkesçe bilinen
- public
- devlete ait
- publication
- yayımlama
Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.
- Publication of this month's issue will probably be delayed one week.
- publication
- yayım
Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.
- Publication of this month's issue will probably be delayed one week.
- public
- halktan
- allied administrative publications
- (Askeri) MÜTTEFİK İDARİ YAYINLARI
- allied communication publications
- (Askeri) MÜTTEFİK MUHABERE YAYINLARI: Diğer milletlerle müşterek olarak hazırlanmış resmi muhabere yayınları: Gerek müttefik gerek kuvvetler arası sahalarda kullanılacak muhabere elektronik talimat ve usullerini tanıtmak maksadıyla yayınlanır. Amerika Silahlı Kuvvetlerinden herhangi biri, Müttefik Muhabere Yayınlarının, kendi birlikleri arasında kullanılmasına yetki verebilir
- allied defense publications
- (Askeri) MÜTTEFİK SAVUNMA YAYINLARI
- allied electrical publications
- (Askeri) MÜTTEFİK ELEKTRİK YAYINLARI
- allied electronics publications
- (Askeri) MÜTTEFİK ELEKTRONİK YAYINLARI
- allied engineering publications
- (Askeri) MÜTTEFİK İSTİHKAMCILIK YAYINLARI
- allied exercise publications
- (Askeri) MÜTTEFİK TATBİKAT YAYINLARI
- allied hydrographic publications
- (Askeri) MÜTTEFİK HİDROGRAFİ YAYINLARI
- allied intelligence publications
- (Askeri) MÜTTEFİK İSTİHBARAT YAYINLARI
- allied logistics publications
- (Askeri) MÜTTEFİK LOJİSTİK YAYINLARI
- allied military security publications
- (Askeri) MÜTTEFİK ASKERİ GÜVENLİK YAYINLARI
- allied mining publications
- (Askeri) MÜTTEFİK MAYINCILIK YAYINLARI
- allied navigation publications
- (Askeri) MÜTTEFİK SEYRÜSEFER YAYINLARI
- allied ordnance publications
- (Askeri) MÜTTEFİK ORDU DONATIM YAYINLARI
- allied tactical publications
- (Askeri) MÜTTEFİK TAKTİK YAYINLARI
- allied training publications
- (Askeri) MÜTTEFİK EĞİTİM YAYINLARI
- allied weather publications
- (Askeri) MÜTTEFİK METEOROLOJİ YAYINLARI
- college publications
- yüksekokul yayınları
- combined communication board publications
- (Askeri) BİRLEŞİK MUHABERE KURULU YAYINLARI
- flight information publications
- (Askeri) UÇUŞ HABERLERİ YAYIMLARI (HV.): Pilotlu uçuşların, seyrüsefer yardımcı vasıtaları ve tesisleriyle ilgili olarak, planlaması, icrası ve sona erdirilmesi konusunda bilgi veren yayın
- periodical publications
- gazete ve dergiler
- periodical publications
- periyodik yayınlar
- public
- {i} seyirciler. public-address system havaalanı
- public
- umuma ait
- public
- {s} milli
- public
- halka ait
- public
- publicad dress system hoparlor tertibatı
- public
- {i} amme
- public
- seyirciler
- public
- {i} halk, ahali, kamu, umum
- public
- {i} bar [brit.]
- public
- açık
Lütfen halka açık yerlerde sigara içmekten imtina edin.
- Please refrain from smoking in public places.
Gerçekler uzun yıllar boyunca açıklanmadı.
- The facts did not become public for many years.
- public
- {i} seyirci
- public
- herkese mahsus
- public
- {s} halka açık
Bu bahçe halka açıktır.
- This garden is open to the public.
Halka açık yerleri temiz tutalım.
- Let's keep public places clean.
- public
- {s} halka/herkese açık
- public
- public baths halk hamamları
- public
- (isim) halk, kamu, amme, seyirci, bar [brit.], birahane [brit.]
- public
- {i} birahane [brit.]
- public
- public buildings halka mahsus binalar
- public
- public credit umumi
- public
- bar
Her yerde insanlar dünya barışına adanmış kamu liderleri için özlem duyuyorlar.
- People everywhere yearn for public leaders dedicated to world peace.
- publication
- (Askeri) YAYIN, NEŞRİYAT
- publication
- {i} ilan
Yayın tarihi ilan edilmedi.
- No publication date was announced.
- publication
- (Askeri) yayın/yayınlama
- publication
- yayın/yayım/ilan
- publication
- {i} duyuru
- publication
- {i} yayınlama
O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
- He was in charge of preparing a magazine for publication.
- publication
- yayımlanmış eser
- register of intelligence publications
- (Askeri) istihbarat yayınlarının kaydı
- technical publications list; telephone private line
- (Askeri) teknik yayın listesi; telefon özel hattı
- training publications
- (Askeri) EĞİTİM YAYINLARI: A. B. D. Kara Ordusu mensupları tarafından birlik ve şahısların eğitiminde kullanılan basılı veya teksir edilmiş yayınlar. Eğitim yayınları terimi; resmi ve gayri resmi eğitim kılavuzu (training literature), Kara Ordusu Eğitim Programları, (Army Training Programmes), Kara Ordusu Eğitim Testleri (Army Training Tests), Kara Ordusu Eğitim Konuları Zaman Çizelgeleri (Army Subject Schedules) vesaireyi içine alan genel bir terimdir
- university publications
- üniversite yayınları