O, ana branş olarak çocuk psikolojisi eğitimi alıyor.
- She majors in child psychology.
Tom psikoloji alanında uzmanlaşmıştır.
- Tom majored in psychology.
Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
- His illness was mainly psychological.
Tom ve Mary ruhsatlı psikolog mu?
- Are Tom and Mary licensed psychologists?
Tom ayda bir ya da iki kez bir psikiyatristle görüşür.
- Tom sees a psychiatrist once or twice a month.
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
Sami, Leyla'nın psikiyatrik durumunu daha da kötüleştirdi.
- Sami made Layla's psychiatric condition worse.
İnternetin aşırı kullanımı tıbbi veya psikiyatrik bir sorun değildir.
- Excessive use of the Internet is not a medical or psychiatric issue.
the psych ward.
... as psych like i said before it's printed synthesis on it ...