Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.
- His paper is far from satisfactory.
Cevabınız tatmin edici olmaktan uzaktır.
- Your answer is far from satisfactory.
Onun açıklaması hiç bir şekilde tatminkâr değildir.
- His explanation is by no means satisfactory.
Onun açıklaması hiç bir şekilde tatminkâr değildi.
- His explanation was by no means satisfactory.
Onun açıklaması hiç bir şekilde tatminkâr değildi.
- His explanation was by no means satisfactory.
Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır.
- Our house is quite satisfactory except that it is rather a long way to the bus stop.