provide breakfast for

listen to the pronunciation of provide breakfast for
Английский Язык - Турецкий язык

Определение provide breakfast for в Английский Язык Турецкий язык словарь

breakfast
{i} kahvaltı

O, kahvaltısını sık sık orada yer. - She often eats breakfast there.

Bu sabah kahvaltı yapmadım. - I didn't have breakfast this morning.

breakfast
sabah kahvaltısı

Sabah kahvaltısını sekizde yedim. - I ate breakfast at eight.

Sabah kahvaltısı için çoğunlukla meyve yerim. - I mostly have fruit for breakfast.

breakfast
kahvaltı çıkarmak
breakfast
(isim) kahvaltı
breakfast
kahvaltı vermek
breakfast
kahvaltı yap

Ben ilk otobüse zamanında yetişmek için aceleyle kahvaltı yaptım. - I had breakfast in haste in order to be in time for the first bus.

Genellikle hafif bir kahvaltı yaparım. - I usually have a light breakfast.

provide for
rızkını temin etmek
provide for
hesaba almak
provide for
sağlamak
provide for
düşünmek
provide for
geçindirmek
provide for
öngörmek
provide for
gereksinimini sağlamak
breakfast
kahvaltı etmek

Sami, kahvaltı etmek için bara geldi. - Sami came to the bar to eat breakfast.

provide for
geçimini sağlamak
provide for
sağla

O, ailesinin geçimini sağlayamaz. - He is unable to provide for his family.

Onların, geçimini sağlayacak bir sürü çocukları vardı. - They had a lot of children to provide for.

provide for
-i geçindirmek, -in geçimini sağlamak, -in rızkını temin etmek
provide for
ihtiyaçlarını karşılamak

O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır. - He works day and night to provide for his family.

Senin ve erkek kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum. - I'm trying my best to provide for you and your brother.

provide for
hesaba katmak
provide for
-i hesaba almak/katmak, -i düşünmek: She's provided for that as well
provide for
(Fiili Deyim ) tüm gereksinimleri sağlamak , geçindirmek
Английский Язык - Английский Язык
breakfast
provide for
If you provide for something that might happen or that might need to be done, you make arrangements to deal with it. James had provided for just such an emergency
provide for
If a law or agreement provides for something, it makes it possible. The bill provides for the automatic review of all death sentences
provide for
If you provide for someone, you support them financially and make sure that they have the things that they need. Elaine wouldn't let him provide for her Her father always ensured she was well provided for
provide breakfast for

    Расстановка переносов

    pro·vide break·fast for

    Турецкое произношение

    prıvayd brekfıst fôr

    Произношение

    /prəˈvīd ˈbrekfəst ˈfôr/ /prəˈvaɪd ˈbrɛkfəst ˈfɔːr/
Избранное