provasız

listen to the pronunciation of provasız
Турецкий язык - Английский Язык
unrehearsed
Unrehearsed activities or performances have not been prepared, planned, or practised beforehand. In fact, the recordings were mostly unrehearsed improvisations
{s} not prepared with rehearsals, not practiced
Not rehearsed
with little or no preparation or forethought; "his ad-lib comments showed poor judgment"; "an extemporaneous piano recital"; "an extemporary lecture"; "an extempore skit"; "an impromptu speech"; "offhand excuses"; "trying to sound offhanded and reassuring"; "an off-the-cuff toast"; "a few unrehearsed comments"
prova
rehearsal

Rehearsals are going well. - Provalar iyi gidiyor.

Tomorrow's dress rehearsal starts at one o'clock. - Yarınki giysi provası saat birde başlar.

prova
try-on
prova
(Tiyatro) practice
prova
trial
prova
(Matbaacılık, Basımcılık) proofing
prova
(Muzik) repeticion
prova
proofer
prova
{i} proof
prova
rehearsal; (giysi) fitting; proof
prova
dry run
prova
print. (a) proof
prova
try on
prova
(Terzi) fitting
prova
fitting
prova
(Denizcilik) bow, head
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение provasız в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Prova
ensoya
prova
Bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde yapılan düzeltme
prova
Yazar veya düzeltmen tarafından üstünde düzeltmeler yapılan basılı metin: "Gece yarısına kadar isli bir petrol lambasının ışığında gazetenin provalarını tashih ederdi."- R. N. Güntekin
prova
Deneme
prova
Yazar veya düzeltmen tarafından üstünde düzeltmeler yapılan basılı metin
prova
Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan deneme
provasız
Избранное