Protestocular hükümetten reform talep etti.
- The protesters demanded government reform.
Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
- All the students protested against the war.
O yeni planı protesto etti.
- He protested against the new plan.
Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.
- He said the South had good reason to protest.
O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
- He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
Polis, göstericilere birçok göz yaşartıcı bomba attı.
- The police threw many tear-gas grenades at the protesters.
İstifasını şirket politikasına itiraz ederek sundu.
- He submitted his resignation in protest of the company's policy.
O, protesto etmek için ağzını açmadı.
- He didn't open his mouth to protest.
Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.
- He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.
Temyize gitmemeye karar verdim.
- I've decided not to appeal.
Mahkeme kararını temyiz ettiler.
- They appealed the court's decision.
Bence o gerçekten albenilidir.
- I think that's really appealing.
Protestocular hükümetten reform talep etti.
- The protesters demanded government reform.
Genel müdür ofisin dışındaki protestocuları görmezden geldi.
- The president ignored the protesters outside his office.
Bu protestolar CIA tarafından planlanmıştır.
- These protests are engineered by the CIA.
Protestolar devam etmelidir.
- Protests must continue.
O, yardım için bana başvurdu.
- She appealed to me for help.
Tom yardım için bize başvurdu.
- Tom appealed to us for help.
Beth protesto etti, ancak annesi onun inanılmaz şişman olduğunu hatırlattı.
- Beth protested, but her mother reminded her that she was incredibly fat.
O yeni planı protesto etti.
- He protested against the new plan.
Sen bir Katolik misin yoksa bir Protestan mısın? Ben bir ateistim. Evet, ama siz bir Katolik ateisti mi yoksa bir Protestan ateisti misiniz?
- Are you Catholic or Protestant? I'm an atheist. Yes, but are you a Catholic atheist, or a Protestant atheist?
Siz bir protestan mısınız?
- Are you a Protestant?
Göstericilerle polis arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi.
- Violent clashes broke out between the protesters and the police.
Polis, göstericilere birçok göz yaşartıcı bomba attı.
- The police threw many tear-gas grenades at the protesters.
Neden onlar protesto ediyor?
- Why are they protesting?
Polis protestocu gençlere karşı biber gazı kullandı.
- The police used tear gas against the protesting students.
I protest my innocence.
They protested the demolition of the school.
The public took to the streets to protest over the planned change to the law.
In all Penelope's devotion to her husband there is an ever present sense that the lady doth protest too much.
I'm washing-up under protest because it's not my turn.
... You must call, you must not stop, you must protest ...