Sadece bir tane hayatın var. Onu mutlu ve başarılı bir şekilde yaşa.
- You only have one life. Live it happily and successfully.
Başarılı bir şekilde yeni bir iş bulabildiler.
- He managed to find a new job successfully.
Ameliyat başarıyla tamamlandı.
- The surgery was successfully completed.
Rosetta sondası Philae, 67P / Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızına başarıyla indi.
- Rosetta's probe, Philae, has successfully landed on the comet 67P/Churyumov–Gerasimenko.
O, hayalini başarılı bir biçimde gerçekleştirdi.
- He successfully realised his dream.
Onlar bombayı başarılı bir biçimde etkisiz hale getirdiler.
- They've defused the bomb successfully.
Onlar bunu başarılı olarak yaptı.
- They did it successfully.
Tedavi başarılı olarak gidiyor.
- The treatment is going successfully.