prosper; achieve, attain; come after, follow; take the place of; inherit

Английский Язык - Турецкий язык

Определение prosper; achieve, attain; come after, follow; take the place of; inherit в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

succeed

{f} başarmak

O, babasının işini başarmak zorundadır. - He must succeed to his father's business.

Başarmak için sıkı çalıştım. - I worked hard to succeed.

succeed

{f} yerine geçmek

succeed

{f} sonra gelmek

succeed

{f} varisi olmak

succeed

(Kanun) halef olmak

succeed

-den sonra gelmek

succeed

başarıya imza atmak

succeed

başarı elde etmek

succeed

amaca ulaşmak

succeed

başarı kazanmak

succeed

yerini almak

succeed

başarıya ulaşmak

succeed

(in ile) başarmak

succeed

succeed izle/başar

succeed

{f} başarılı olmak, başarmak; in (bir şeyi yapmayı) başarmak, becermek: Did you succeed in getting it back? Onu geri almayı başardın mı?

succeed

takip etmek

succeed

muvaffak olmak

succeed

yerine geçmek veya oturmak

succeed

(fiil) başarıya ulaşmak, başarılı olmak, başarmak, yerine geçmek, varisi olmak, sonra gelmek

Английский Язык - Английский Язык

Определение prosper; achieve, attain; come after, follow; take the place of; inherit в Английский Язык Английский Язык словарь

{f} succeed

Расстановка переносов

prosper; achieve, attain; come after, follow; take the place of; in·her·it