Beyzbol oynamamız gerektiğini önerdi.
- He proposed that we should play baseball.
Başkan yeni bir plan önerdi.
- The president proposed a new plan.
Bu bir Amerikan çalışması için önerilen bir hipotezdir.
- This is a proposed hypothesis for an american study.
Önerilen değişiklikler hakkında nasıl hissediyorsunuz?
- How do you feel about the proposed changes?
Sana evlenme teklif etmek istemiyorum!
- I don't want to propose to you!
Ben bir tost önermek istiyorum.
- I'd like to propose a toast.
Doğum gününde bir tost önermek istiyorum.
- I would like to propose a toast on your birthday.
Sana evlenme teklif etmek istemiyorum!
- I don't want to propose to you!
Onu nasıl yapmayı öneriyorsun?
- How do you propose doing that?
Onu nasıl yapmayı öneriyorsun?
- How do you propose to do that?
O, hiç çözüm önerdi mi.
- Did he propose any solutions?
Birkaç plan önerildi.
- Several plans were proposed.
He proposed to her last night and she accepted him.
He proposes to set up his own business.
... And one of the things that we've proposed as part of the American ...
... the House Republicans proposed, which was to voucherize the ...