Odada kendilerine barikat yaptılar.
- They barricaded themselves in the room.
Birçok çocuk kendilerine bakmak zorunda kaldı.
- Many children had to look after themselves.
Tanrılar kendilerine yardım edenlere yardım ederler.
- The gods help them that help themselves.
Gençler, kendilerini bir şeye yaşlı insanlardan daha çabuk adapte ederler.
- Young people adapt themselves to something sooner than old people.
Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.
- Languages that would have never found themselves together in a traditional system, can be connected in Tatoeba.
1847 yılında, onlar kendilerini bağımsız ilan ettiler.
- In 1847, they declared themselves independent.