Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
- It is difficult to translate a poem into another language.
Çin'de başka bir arkadaşım var.
- I have another friend in China.
Tom resme bir daha baktı.
- Tom took another look at the picture.
Neden bunu bir daha denemiyoruz?
- Why don't we give this another try?
Oldukça farklı bir nedenden dolayı ona yazdım.
- I wrote to him for quite another reason.
Bu tamamıyla farklı bir konu.
- That's a horse of another colour.
Ayrıca başka bir nedeni vardı.
- There also was another reason.
Otobüsler art arda ayrıldı.
- The buses left one after another.
Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
- Please show me another one.
Bu gömleği sevmiyorum. Bana başka bir tane göster.
- I don't like this shirt. Show me another.
O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.
- He finished the beer and ordered another.
Lütfen bir tane daha al.
- Please take another one.
Başka biri için yer var mı?
- Is there space for another person?
Sen kendi suçlarını hatırladığında, başka birininkini unutursun.
- When you remember your own crimes, you forget another's.
Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.
- Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.
- The famous author created another best-selling book.
Başkası konuşuyorken sözünü kesme.
- Do not interrupt when another is speaking.
Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.
- If a tree dies, plant another in its place.
Söz vermek bir şeydir, ve diğeri yerine getirmektir.
- It is one thing to promise, and another to perform.
Her ev diğerine yakındır.
- Each house is near another.
Fadıl asla başka birisine zarar veremez.
- Fadil can never hurt another person.