They worked jointly on this project.
- Onlar bu projede beraber çalıştılar.
Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
- Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
School clubs need to clearly outline the community service projects they plan to do for the upcoming school year.
- Okul kulüpleri yaklaşan okul yılı için yapmayı planladıkları kamu hizmeti projelerini açıkça ana hatlarıyla belirtmelidir.
Having discussed the new project for three hours, we concluded that Andrew's plan was the best.
- Yeni projeyi üç saat tartıştıktan sonra, Andrew'un planının en iyi olduğu sonucuna vardık.
How much time and energy do you spend on projects that don't make you any money?
- Sana para kazandırmayan projelere ne kadar zaman ve enerji harcarsın?
Projects like Tatoeba can help the Berber language survive.
- Tatoeba gibi projeler, Berberi dilinin hayatta kalmasına yardımcı olabilir.