I used to listen to English programs.
- İngilizce programlar dinlerdim.
I can write programs in Visual Basic.
- Visual Basic ile programlar yazabiliyorum.
PHP is a web programming language.
- PHP bir web programlama dilidir.
Tom is pretty good at computer programming.
- Tom bilgisayar programlamada oldukça iyidir.
Schedules are difficult to coordinate.
- Programları koordine etmek zordur.
Tom and Mary take every opportunity to find time in their busy schedules to spend time together.
- Tom ve Mary birlikte vakit geçirmek için kendi yoğun programları içinde zaman bulmak için her fırsatı değerlendirirler.
I thought you might be interested in trying some of these games I programmed.
- Programladığım bu oyunlardan bazılarını denemekle ilgilenebileceğini düşündüm.
The program was programmed by programmers.
- Program, programcılar tarafından programlandı.