profoundly; intensely, extremely

listen to the pronunciation of profoundly; intensely, extremely
Английский Язык - Турецкий язык
derinden; yoğun, çok
deeply
içten

Ben onu herhangi başka adamdan daha içten seviyorum. - I love him more deeply than any other man.

Birbirinizi içten seviyor musunuz? - Do you love each other deeply?

deeply
derinden

Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı. - Being deeply thankful, he tried to express his thanks.

Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi. - His speech deeply affected the audience.

deeply
derin derin

Sadece bizim aramıza, o çok derin derin düşünmez. - Just between us, he doesn't think very deeply.

Bob o konuyu derin derin düşündü. - Bob thought deeply about that matter.

deeply
çok

Senin için çok üzülüyorum. - I feel for you deeply.

Ondan çok etkilendim. - I was deeply moved by that.

deeply
[adv] derinlere doğru
deeply
son derece

O, bu kayba son derece üzüldü. - He deeply regretted this loss.

Tom sanat tarihi ile son derece ilgilenmeye başladı. - Tom became deeply interested in art history.

Английский Язык - Английский Язык
deeply
profoundly; intensely, extremely

    Расстановка переносов

    profoundly; intensely, ex·treme·ly

    Произношение

Избранное