produce tears in the eyes; fill with tears in the eyes

Английский Язык - Турецкий язык

Определение produce tears in the eyes; fill with tears in the eyes в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

tear

{f} yırtmak

Para yırtmak suçtur ama çekleri yırtılmak suç değildir. - Tearing money up is a crime, but tearing checks up isn't.

tear

{i} yırtık

tear

yıkmak

Bu evin çok fazla onarıma ihtiyacı var, onu yıkmak ve yenisini yapmak daha kolay olacaktır. - This house needs so many repairs, it would be easier to tear it down and build a new one.

tear

sökük

tear

hızla ilerlemek

tear

koparmak

tear

(Tekstil) yırtmak; yırtılmak

tear

{f} yarmak

tear

{f} hırpalanmak

tear

{f} yarılmak

tear

çılgınca eğlence

tear

cümbüş

tear

{i} camdaki defo

tear

kötülemek

tear

{f} paralamak

tear

(Nükleer Bilimler) yırtılma

Para yırtmak suçtur ama çekleri yırtılmak suç değildir. - Tearing money up is a crime, but tearing checks up isn't.

tear

{f} hızla koşmak

tear

{f} yolmak

tear

(Tıp) n .Gözyaşı

Английский Язык - Английский Язык

Определение produce tears in the eyes; fill with tears in the eyes в Английский Язык Английский Язык словарь

{f} tear

Расстановка переносов

pro·duce tears in the eyes; fill with tears in the eyes