Bir aceleci sırtlan boynuz ısırır.
- A hasty hyena bites the horn.
Sami aceleci bir sonuca vardı.
- Sami drew a hasty conclusion.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
O bana cevap vermede biraz acele idi.
- She was a bit hasty in answering me.
Bu hızlı bir çeviriydi.
- This was a hasty translation.