Two sockets are not enough for a meeting room.
- İki priz, toplantı odası için yeterli değildir.
There are sparks flying out of the electric socket.
- Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var.
There was jam in the electric outlet.
- Elektrik prizinde sıkışıklık vardı.
I need an electrical outlet.
- Bir elektrik prizine ihtiyacım var.
Electricity comes from the wall socket, and water from the tap.
- Elektrik prizden su musluktan geliyor.
There was jam in the electric outlet.
- Elektrik prizinde sıkışıklık vardı.
I spilled jam on the electric outlet and there was a short circuit.
- Elektrik prizine reçel döktüm ve bir kısa devre vardı.
You must plug in the connector first.
- Önce fişi prize takmanız gerekir.
Could you verify that your computer is plugged in?
- Bilgisayarınızın prize takılı olduğunu doğrular mısınız?
Is the power cord plugged into a power outlet?
- Güç kablosu prize takılı mı?